“Sen homeopati'yi seçemezsin. O, seni seçer.”
- Prof. Dr. Farokh Master
“En derin iyileşme, ruhun kabul gördüğü yerde başlar.”
- G. Vithoulkas
“Homeopati, doğanın kalbinin attığı ritme kulak vermektir.”
- Samuel Hahnemann
“Evrenin sırlarını bulmak istiyorsanız,enerji,frekans ve titreşim üzerinden düşünün.”
- Nicola Tesla
“Bilinçsiz olanı bilinçli hale getirmedikçe o senin hayatını yönlendirir ve sen buna kader dersin.”
- Carl Jung
"Hastalık bir patentse,siz onun üzerinde yapay bir hastalık oluşturarak onun bedenini iyileştirebilirsiniz.”
- Organon-Samuel Hahnemann
Homeopati Rehberi Logo
Homeopati Rehberi
Sevcan Arslan

Doğal Şifa ile Kendine Dönüş Yolculuğu

Homeopatiyle şefkatli, derin ve bütüncül bir iyileşme yolculuğuna davet.

Rehber Notlar'ı Gör

Klasik Homeopati Nedir?

Homeopati, “Similia Similibus Curentur” yani “Benzer Benzeri İyileştirir” ilkesiyle çalışan bütüncül bir tedavi sistemidir. Bu yaklaşım, kişide hastalık belirtilerine neden olabilen bir maddenin, benzer belirtileri olan hastada iyileşme sağlayabileceğini savunur.

Alman hekim Dr. Samuel Hahnemann, doğadaki maddelerin etkilerini insan bedeni üzerinde gözlemlemiş, kına kına ağacının kabuğunu sağlıklı bir birey olarak kendi üzerinde denediğinde sıtma benzeri belirtiler ortaya çıktığını fark etmiştir. Bu deneyim, homeopatik tedavi sisteminin doğuşuna ilham vermiştir.

Aslında bu fikir, tıp tarihinde daha da eskilere uzanır. Hipokrat da benzerin benzeriyle iyileşebileceğini ifade etmiştir. Ancak Hahnemann, bu hipotezi sistemli bir yapıya oturtarak geliştirmiştir. Homeopatinin temel prensiplerini kendi kaleme aldığı "Organon" adlı eserinde detaylandırmıştır.

Homeopatik Tedavi Nasıl Çalışır?

Homeopatik tedavi, yalnızca fiziksel bedenle değil, zihinsel ve duygusal düzeylerle de ilgilenir. Kişinin yaşam gücüne — vital force — hitap eder. Remediler, doğadaki çeşitli maddelerden özel yöntemlerle hazırlanır ve bu maddeler vücudun kendi iyileşme sürecini uyarır.

Remediler, bilgi taşır. (detaylı bilgi için tıklayınız) Bu bilgi, kişinin bağışıklık sistemini ve yaşam gücünü destekleyerek, semptomların köküne inerek iyileşme sağlar. Tedavi zamanla azaltılarak kesilir; ömür boyu ilaç kullanımı gerekmez. Akut rahatsızlıklarda ise kullanım süresi genellikle çok kısadır.

Remediler yan etkisiz, kimyasal içermeyen ve insan, hayvan, hatta bitkilerde dahi güvenle kullanılabilen maddelerdir.

Neden Güvenilir Bir Seçenektir?

Homeopati, modern tıbbın yanı sıra tamamlayıcı bir tedavi olarak kabul görür. Yaklaşık 800 milyon insan, homeopatiyi ikinci tedavi sistemi olarak tercih etmektedir. Bazı ülkelerde sağlık sigortaları tarafından karşılanmakta, hastanelerde uygulanmakta ve tıp eğitiminde yer almaktadır.Türkiye'de homeopati için tıklayın.

Kimyasal içermez, bağımlılık yapmaz, en küçük dozla en yüksek etkiyi hedefler. Bu nedenle yenidoğandan yaşlıya, hayvandan bitkiye kadar geniş bir alanda güvenle uygulanabilir.

Homeopatinin Bütüncül Yaklaşımı

Homeopati, insanı yalnızca bir semptomlar bütünü olarak değil, benzersiz bir varlık olarak ele alır. Fiziksel belirtiler kadar, zihinsel ve duygusal süreçler, alışkanlıklar, yaşam koşulları ve bireyin içsel deneyimleri de tedavi sürecinin önemli parçalarıdır.

Bu yaklaşım sayesinde yalnızca görünen semptomlar değil; bu semptomların altında yatan bireye özgü içsel dengesizlikler de ele alınır. Her bireyin yaşadığı olaylar, verdiği tepkiler ve kendini ifade etme biçimi farklıdır. Bu nedenle, aynı tanıya sahip iki kişi bile farklı remedilerle tedavi edilir.

“Homeopatide hastalık yoktur, hasta insan vardır.”

Bu temel ilke, tedavinin her zaman kişiye özel olduğunu vurgular. Aynı rahatsızlığa sahip iki kişi, çok farklı remedilerle iyileşebilir. Çünkü önemli olan, kişinin semptomlarıdır — yani hastalığı nasıl yaşadığı, hangi belirtilerle dışa vurduğudur.

Homeopatinin Değişmeyen Prensipleri

  • Benzerlik Yasası (Similia Similibus Curentur): Bir madde, sağlıklı bireyde hangi semptomlara yol açıyorsa, o semptomları gösteren kişiyi iyileştirebilir.
  • “Hastalık yoktur, hasta insan vardır”: Her bireyin semptomları kendine özgüdür. Tedavi kişiye göre belirlenir.
  • Tek Remedi, Minimum Doz: Aynı anda yalnızca bir remedi verilir ve bu remedi mümkün olan en küçük dozda uygulanır.
  • İyileşmenin Yönü: İyileşme şu sırayı takip etmelidir:
    • İçten dışa,
    • Yukarıdan aşağıya,
    • Hayati organlardan daha az hayati olanlara,
    • Son başlayan semptomlardan geçmiştekilere doğru.

Bu ilkeler, homeopatinin yalnızca semptomları bastırmaya değil; bireyi tüm yönleriyle iyileştirmeye odaklanan bir sistem olduğunu gösterir.